Dün Ne Olacaktı da Olmadı ki?
Dün Ne Olacaktı da Olmadı ki?
M. Sami Zini
Dün geceden sonra ortaya çıkan tanıdık yorumlar sanki İsrail Şam’da Iran ile danışıklı dövüşle Devrim Muhafızları subaylarının öldürülmesini planlamış da sonra bu saldırı senaryosu oynanmış havasında. Saldırı kime yaramış falan ve filan…
Öncelikle İran karmaşık bir ulus devlet ve 7 Ekim sonrası gösterdi ki Türkiye’den biraz daha ilkeli. Ama beni ilgilendiren İran’ın dün geceki operasyonuna Direniş’in nasıl baktığı. Yoksa sömürgecinin uç beyliğini yapan bir ülkede siyasal mezhepçi u(a)zmanların söyledikleri değil. (Bknz. Kürecik) Ya da sömürgecilik sonrası modern milliyetçiliğin geldiği son aşamada yerli-milli hezeyanın milli açmazının aynısını “kırmızı çizgimiz İranlılardır” söylemiyle kullanan İran’ın vaadleri de değil. İran da bölgesel güç denklemlerinde ulus devletlerin tipik açmazından bağımsız değil. Hatta İran’da yaşayan halkların ırksal karmaşası çok daha fazla ve çok daha kırılgan.
Dün gece için Direniş ekseninden yapılan okuma saldırının psikolojik ve meşrû müdafaa gereği değerli bir saldırı olmasıydı. Tek bir hedef için onlarca drone saldırısı Hava Savunma Sistemlerini aşılmaz görenlere bir güç gösterisiydi ve hegemonik bir nabız yoklamaydı. Zaten Batı’nın İsrail’in yanında yer alması için bu saldırıya ihtiyacı yoktu. Tıpkı Rusya’nın İran’ın yanında duracağını açıklamasında olduğu gibi. Bahane yaratmak isteseler Suriye-Irak arasındaki dağlık bölgede 7 Ekim’den bu yana İran tarafından desteklenen Direniş unsurlarının attığı füzeleri de rahatlıkla kullanabilirlerdi.
Amerika’nın uydu devleti İsrail ile arasındaki gerilim değişen dengelerin bir göstergesi. Büyük resimde Hegemonik bir dönüşüm söz konusu iken Batıdan tercüme edilmiş yorumlar kısa dönemde sıkışıp kalmanın ötesinde Sömürgecinin diliyle onun adına konuşma ezikliği sadece.
Amerika’nın güç kaybettiğini görmek istemeyenler nasıl ki Fransa Suriye’yi bombalarken “yetmedi ama” ile cümleler kurabildilerse, Sömürgeci aşıkları İran konusunda da “necip millet” sanrısıyla aynı açmazda debeleniyorlar.
Amerika’nın Irak ve Afganistan katliamlarını ve sonrasında Suriye’de ayak oyunlarını, yaptıklarını/uç beylerine ve taşeronlarına yaptırdıklarını düşününce İran’ın hamlesi Filistin için değil kendisi için önemli. Bize umut mu satıyorlar? Buna ihtiyacı olan varsa oturup kara kara düşünmeli. Satan kim alıcı kim kabzımal kim? Yine de Knesset üzerinden geçen füzeler daha düne kadar hayaldi. Ama Gazze için aynı şeyi söylemek mümkün değil onların sevincinin üzerine yapılan her yorum “çok bilmişlik” ve “müptezellik” arasında gidip gelen çöplüktür!