Siyonist STK Zaka’nın Soykırım Propagandası
Siyonist STK Zaka'nın Soykırım Propagandası
The Intercept tarafından yapılan yeni bir araştırma, Direniş’in 7 Ekim askeri operasyonunun ardından kurtarma operasyonlarından sorumlu olan İsrailli siyonist Zaka “arama-kurtarma” Grubunun, İsrail’in Gazze’de soykırım gerçekleştirmesine yardımcı olmak için direnişçilere karşı vahşet, kafa kesme ve tecavüz suçlamaları uydurduğunu doğruladı.
İşgalci siyonist İsrail arama-kurtarma örgütü Zaka’nın güney bölgesi operasyonlarının başkanı Yossi Landau, “7 Ekim’in kapalı kutusu” rolü oynamaya başlayan ilk aktörlerinden. Anlatıları sırasında sıraladığı vahşetle ilgili CNN muhabirinin içtenlikle teselli ettiği bu oyuncunun duygusal anlatıları küresel medyada İsrail propagandası olarak kullanıldı. Ancak kısa bir süre sonra onun anlattıklarının ne Be’eri’de ne de başka bir yerde yaşandığına dair kanıtlar bulunabildi. İsrail gazetesi Haaretz, anlatılarında yer alan hamile anne ile ilgili cinayetin “kesinlikle gerçekleşmediği” sonucuna vardı. Ayrıca Be’eri’de öldürülen hiçbir yerleşimcinin öldürülüş şeklide de Landau’nun anlatılarına uymuyordu. Kibutz’da ölen kardeşler yanlarındaki Hamas Direnişçileriyle beraber, İsrailli bir generalin eve tankla ateş açması emrini vermesi üzerine öldürülmüşlerdi. Landau hikayelerini rahat bir şekilde her yere yaydı; benzer hikayeleri CNN, Fox News ve Media Line’a kamera karşısında ve bir açık hava basın toplantısında anlattı. Açıklamalarının kanıtlanamamış olması bile haber kuruluşlarının bu haberleri yapmasını engellemedi.
Zaka, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım için önemli merkezi görevini görmeye devam ediyor. Aralık ayında Birleşmiş Milletler’de konuşan Zaka’daki başkan yardımcısı Simcha Greiniman aynı iddiaları tekrarlamıştı. Haaretz’in 7 Ekim’den sonra yayınladığı bir raporda üst düzey askeri komutanların arama kurtarmada uzman olan kuvvetlerin yerine Zaka gönüllülerini önde çıkardıkları ortaya çıktı. Böylece Zaka sevimli bir STK olarak Hamas’ın girdiği alanları katliam alanlarına çevirmek için kolları sıvadı. Bu alanları “bağışlar için bir savaş sergisi”ne çevirdi, cesetleri bağış toplamak için malzeme olarak kullandı, “hiç gerçekleşmemiş vahşetlerin” nasıl yapıldığını yaydı ve adli tıpbın raporlarında çürütülen “Hamas’ın planlanmış bir toplu tecavüz sonrası öldürdüğü insanlar” iddialarını yaydı.
Times, Landau’ya “7 Ekim’de çocukların kafalarının kesildiğine dair kendisine atfedilen raporları” sordu. Landau iddiayı reddetti ancak saldırının hemen ardından bazen duygusallığına yenilerek yanlış konuştuğunu kabul etti. Kendisinin gördüğü şeyin küçük, yanmış bir vücut olduğunu, kafasının en azından bir kısmının eksik olduğunu, muhtemelen bir patlamanın etkisiyle parçalandığını söyledi. Cesedin bir gence mi yoksa daha genç birine mi ait olduğunun belirsiz olduğunu ekledi. Buna rağmen kafası kesilmiş çocuklar hikayesi tüm dünyaya servis edildi. Zaka gönüllüleri, 7 Ekim ile ilgili medyada çıkan haberlerde her yerde yer alıyor. Reuters , CNN , New York Times , BBC , The Guardian , NBC News , Politico , Wall Street Journal , Washington Post ve diğer birçok yayın organı onlardan alıntılar yapıyor.
Supernova müzik festivalinde çıplak kadınların ağaçlara bağlandığını, kafasına bıçak saplanmış küçük bir çocuk bulunduğu ve kimliklerini ceplerinde bırakan yabancı savaşçıların keşfedildiği; düzinelerce ölü bebek ve çocuğun birbirine bağlanıp yakıldığı, molozların altında cinsel organları çıkarılmış bir kadın cesedi bulunduğu iddiaları tamamen Zaka gönüllülerinin ifadesine dayanmaktaydı.
Landau ürettiği hikayeleri kendisi de itiraf etmiş durumda: “Bir eve girdiğimizde hayal gücümüzü kullanıyoruz . Cesetler bize başlarına gelen hikayeleri anlatıyor.” Bir başka Zaka yetkilisi ise İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı videoda şunları söyledi: “Duvarlar, taş bize bağırdı: Tecavüze uğradım.”
İşgalci İsrail televizyonları bile haber programları da dahil olmak pek çok medyasında, ölü bebekler başta olmak üzere bu hikayelerin hepsini “kurgusal” olarak nitelendirerek çürüttü.
Haaretz’e göre Zaka bölgeden topladığı kalıntıları da belgeleyemedi, farklı cesetlerin parçalarını aynı çantaya koydu ve evlerdeki ve arazideki tüm kalıntıları toplamadı. Görünüşe göre Zaka gönüllüleri, kalıntıları “Zaka” logosunu içeren çantalara gelişigüzel tıktılar. Landau, “Fotoğraf çekmemize izin verilmediği için fotoğraf çekmedim” dedi. “Geriye dönüp baktığımda pişmanım.” diyerek açıklama yaptı. Oysa kamuoyuna servis edilebilen görüntüleri Zaka’nın çektiği bilgisi verilmişti ve halen bu bilgiyle servis edilmeye devam edilmekte.
Arun Gupta’ya göre Zaka gönüllüleri, savaş suçlarına dair doğrulanabilir kanıtlar sunmak yerine başka bir amaca hizmet ediyor: Onlar İsrail’in propaganda makinesinin paha biçilmez bir parçası.
İşgalcinin Enformasyon Müdürlüğü’nde danışman Eitan Schwartz Zaka ile ilgili şu itirafı yaptı: “Örgütün en zor manzaralara maruz kalan muhteşem insanlarının ilk elden ifadeleri muhabirler üzerinde muazzam bir etki yarattı, Zakalıların bu ifadeleri dehşete neden oldu ve muhabirlere ne tür insan-canavarlardan bahsettiğimizi ortaya çıkardı.”
Zaka Kimdir?
Zaka’nın öncüsü olan, erkek gönüllülerden oluşan ultra-Ortodoks bir örgüt, 1989’da Yehuda Meshi-Zahav tarafından kuruldu ve 1995’te resmi olarak Zaka adını aldı. Bağışlar ve hükümet tarafından sağlanan ihalelerle finanse ediliyor. 7 Ekim’den sonra buna yenilerini de eklediler. Haaretz, bir cesedin yanında bağış toplama faaliyetleri yürüten Zaka üyelerinin bir fotoğrafını yayınladı. Zaka gönüllüleri bağış toplama çağrıları yaptığı videoların arka planına ceset görüntüleri serpiştirdi. Saldırılardan sonraki ikinci hafta Savunma Bakanlığı sahadaki çalışmaları için Bu STK’ya ödeme yapmaya başladı.
Öncesinde Meshi-Zahav yönetimi altındaki olan Zaka, kurumsal olarak yıllardır cinsel istismar ve mali skandallara anılan bir organizasyon olarak 7 Ekim’i kendi lehine kullanarak vatan-millet-sakarya denkleminde suçlarını örtbas etmekle suçlanıyor. İddialara göre bundan önce iflas noktasına gelen Zaka 2021’de, milyonlarca doları Meshi-Zahav ve ailesine yönlendirmek için paravanlar kullandı. Yine iddiaya göre bu parayı marketlere, uçak biletlerine, lüks otellere harcadı, “ve multi-milyon dolarlık bir villa”nın alımında kullandı.
1980’lerde Meshi-Zahav, arkeolojik kazıları ve otopsileri dini saygısızlık olarak protesto eden Keshet adlı aşırılıkçı bir ultra-Ortodoks harekete liderlik etti. Keshet üyelerinin evlerine sahte patlayıcılar yerleştirerek ve “bu sefer sadece postayla” notuyla kurşun göndererek doktorları ve patologları terörize ettiği bilinmekte.
Meshi-Zahav’ın küçüklere cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen “en az 20 vakayı” bilmesine rağmen , polis onun hakkında soruşturma açmadı ve 2014 yılında onu suçlamadan davayı kapattı. İddia sahipleri ya ölümle tehdit edildiler ya da susturuldular. 2021’de bir düzineden fazla kişi Meshi-Zahav’ın tecavüze uğradığını, saldırıya uğradığını iddia etti. Sonraında Meshi-Zahav intihara teşebbüs etti ama ancak 2022 yılında ölebildi.
7 Ekim Sonrası STK’ya, Kuzey Amerika Yahudi Federasyonu tarafından 242 milyon doların bir kısmı ödendi. Çip üreticisi Nvidia’nın 15 milyon dolar bağış yaptı. Milyarder Roman Abramovich, Zaka’ya 2,2 milyon dolar bağışladı. 19 Kasım’da Manhattan’da Yossi Landau’nun sahnede olduğu “İsrail İçin Birlik Konseri”nde, Zaka için toplanan 1.000.430 doları gösteren bir tabela vardı. Zakaworld web sitesinde 3,5 milyon doları aşan bir kampanya var ve görünüşe göre 7 Ekim sonrası ayrı bir bağış toplama etkinliğinin toplamı yaklaşık 2,1 milyon doları buldu.
Zaka, kendi üyelerinin ifadelerindeki eksiklikleri ve çelişkileri kabul ediyor. Pek çok kaynak iddia edilenlerle ilgili hiçbir kanıt bulunmadığını ispatlamış durumda.
Bu durum, Zaka’nın 7 Ekim’in reklamını yaparak daha önce görülmemiş miktarlarda nakit para topladığını kanıtlayan The Grayzone tarafından daha önce yapılan bir araştırmayı da doğrulamaktadır.
Derlenen Kaynak:
https://theintercept.com/2024/02/27/zaka-october-7-israel-hamas-new-york-times/